29 Aralık 2014 Pazartesi

kavanoz süsleme

hımm. şimdi size kolay ama sevimli kavanoz nasıl yapılır ondan bahsetmek istiyorum. hepimize eşlerimiz bazende olsa :)) çiçek alıyor değil mi? işte banada öğrencilerim öğretmenler gününde çiçek almışlardı. dışındaki tülü ve incecik keçemsi kumaşı çıkarıp vazoya koydum. sonra ben bunları atmak istemiyorum ne yapabilirim diye düşünürken evdeki kavanozlarım geldi aklıma. keçemsi kumaşı ve tülü aynı ölçüde kare şeklinde kestim. karelerin büyüklüğünü kavanozumun kapağını üstüne koyarak belirledim. (yani ölçü kavanoz kapaklarının kenarlarından sarkacak şekilde oldu). sonra çiçeğin beline sarılmış kurdeleyi de ikiye kestim. kestiğim kareleri kapakların üstüne koyup kavanozun kapaklarının yanlarına da kurdeleyi bağladım ve şu şekilde oldu kavanozlarım. açıp kapatırken sıkıntı olmuyor açınca süsler kapağın üstünde kalıyor. siz isterseniz silikonla sabitlersiniz. ama ben çok çabuk sıkıldığın için öyle bişey yapmadım.

Derin'nin tütüsü

Derin için hazırladığımız minnie maouse tütüsü yarın yola çıkıyor :))
iyi günlerde kullanması dileğiyle...

16 Kasım 2014 Pazar

meyve sunumu

sizde meyve yemeyi ve hazırlmayı seviyorsanız sunumunuzu bu şekilde yapabilirsiniz

ekmek

bir ekmek hikayesi anlatmak istedim size. bu hikaye gerçek bir hikaye. evlerimizde fazla ekmekler kalıyor küfleniyor biz onları atıyoruz içim burkuluyor. şu dünyada insanların ne halde olduğunu bir parça ekmeğe muhtaç olduklarını düşününce kahroluyorum. kendimce kalan ekmekleri ziyan etmiyorum ama herkes bu kadar özverili değil maalesef. ekmeklerimizi çöpe atarken bir kez daha düşenilim ekmeğe muhtaç insanları. hikayeye gelince. genç bir çocuk varmış ama bu çocuğun aklı tam yerinde değilmiş. hani derlerya biraz safmış işte. kimseside yokmuş. kendisine yeni bri lokanta bulmuş hergün oraya yemek yemeğe gidermiş. yemekte bir kase mercimek çorbası. ama yanında bir tam ekmek yermiş. ee ekmek yemese doymayacak. ekmek yemese arkasına bir kap yemek alamayacak. bir gün beş gün derken bizimki bir kase çorbanın yanında bir ekmek yemeğe devam etmiş. ama lokanta sahibi bu durumdan hoşnut değil tabi. bizimkide durumun farkına varmış. çünkü lokantaya her geldiğinde dükkan sahibi yine mi bir kase çorba ile bir ekmek yemeğe geldin der gibi bakarmış bizimkine.aklına nerden geldiyse bir gün yemek yemeğe giderken bi tane ekmek almış eline arkasına saklayıp girmiş lokantaya. lokanta sahibi yine mi sen geldin çık dışarı yeter artık demiş. bzimki ne desene beğenirsiniz. elindeki ekmeği yukarı kaldırmış. EKMEĞİMİDE ALDIM  demiş
bir ekmek parası kimilerine dokunmazken kimileri için çok büyük bir miktardır. sadaka vermek demek illaki para değildir. sadaka vermek için elimize geçen fırsatları iyi değerlendirelim sevgili dostlar

14 Kasım 2014 Cuma

kolay salata

iki üç gündür bişeyler yazamadım bloguma. tembelleştim bu aralar sanki düşünün ki yemek bile yapmak istemiyorumm nedense. malum üniversitelerde vize haftası sınavlara gir çık yoruyo galiba beni ondan ilgilenemedim blogumla.ama sizler için kolay mı kolay lezzetli mi lezzetli iki salata tarifi vermek istedim. ikisinide aynı anda yaparsınız. yarın güzel bir ızgara yemeği yanında afiyetle yersinizz

Malzemeler:
4 tane domates
7-8 tane yeşil biber
5 tane kapya biberi
3 tane kuru soğan
5 diş sarımsak
tuz
zeytinyağı
pul biber kekik
Yapılışı: tüm malzemelerimizi güzelce yıkayalım. fırın tepsisine yağlı kağır serip tüm sebzeleri tepsiye dizelim. soğanı soyup dörde bölüp, sarımsakları da kabuklarını soymadan koyalım. 200 derecelik fırında közleninceye kadar pişirelim.közlendikten sonra kabuklarını soyalım. kapya biberi ve soğanları doğrayalım, 2 yemek kaşığı zeytin yağı, bir çay kaşığı kekik, tuz koyup karıştıralım. salatamızız biri hazır.
diğer salatamız için domatesleri, biberleri minik minik doğrayalım, sarımsakları da doğrayalım yine 2 yemek kaşığı zeytin yağı ve tuzunu ekleyip karıştıralım
salatalarım hazır afiyet olsunn... mmmm çokk güzell :))


10 Kasım 2014 Pazartesi

CUMHURİYET

Cumhuriyet
Atatürk, mudanya yolu ile bursa’ya gidiyordu. Kalabalik bir halk kitlesi iskelede etrafini çevirmis bulunmakta idi. Bir kadinin, elinde bir kagitla Atatürk’e yaklastigi görüldü. Ihtiyar, zayif bir kadindi. Ata’nin yolunu keserek titrek bir sesle:
- beni tanidin mi ogul? Dedi. Ben sizin selanik’te komsunuzdum. Bir oglum var; devlet demiryollarina girmek istiyor. Siz onu alsinlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oglumu yine ise almamis..ne olur bir kere de siz söyleseniz.
Atatürk’ün çelik bakisli gözleri samimiyetle parladi... Elleriyle genis jestler yaparak ve yüksek sesle :
- oglunu almadilar mi? Dedi. Ben tavsiye ettigim halde mi almalidar? Ne kadar iyi olmus... Çok iyi yapmislar... Iste Cumhuriyet böyle anlasilacak...
Kadin kalabaligin içinde kaybolmustu. Ve Atatürk adeta vecd (çosku) dolu bir sesle:
- iste Cumhuriyetten bekledigimiz netice... Diyordu.



9 Kasım 2014 Pazar

lahana salatası

çok kolay ve çok lezzetli bir salata. inanın yiyenler içinde lahana olduğunu bile anlamıyor. ben yaparken çok tereddüt ettim ama çok beğeni aldı kendimde çok beğendim. diyet yapanlara çok uygun bir salata. en güzel tarafıda artık lahanaların sert yerleri ziyan olmayacak
malzemeler:
lahanaların sert yerleri veya sert yaprakları
1 küçük kutu mısır konservesi
1 kase yogurt
1 yk mayonez
3-4 dal dereotu
3-4 dal maydanoz
1 yk kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz
yapılışı:
elinizdeki lahanaları ince ince kıyın. üzerine tuzu ekleyip tuz ile yoğurun. yoğurduktan sonra lahanaları sıkıp suyunu atın. mayonezle yoğurdu karıştırıp lahanaların üzerine dükün. mısırı, kıyılmış dereotunu zeytinyağını ekleyin. maydanozla süsleyin. afiyet olsun